.........
akşam uyumadan önce düşündüğüm bir kaç konu ile ilgiliydi her şey. sonra o geldi seviştik ve bütün konular dağıldı. sevişmek bu kadar konu dağıtıcı bir faktör olmamıştı hiç. acaba hayatımda oluşan değişmelerin bu durumla bir ilgisi var mıydı? hayır hayır olamazdı. sevişme sonrası düşünmek için zorladım biraz kendimi. beceremedim. zihnimi nasıl bir bulanıklığa taşıdığını bir türlü anlayamadım. bütün zihinsel faaliyetin tensel bir eylemle bu şekilde durması. saçma. dedim yüksek sesle kendime. hep saçma şeyler yapıyorsun. ve bu saçmalar saçılıyor dört bir yana. çözmen, düşünmen gereken o kadar çok şey varken. aklında hiç olmayan bir şeyi yapıp bütün dikkatini bu derece dağıtman. peh..
kahve almak için mutfağa yöneliyorum. bütün gün milyon fincan içilen kahvelerin en güzelini içeceğimi bilerek.mutfakta kahrolası bir dağınıklık. lanet olsun diyorum. sonra kendime yönelerek lanet olsun ne kadar aksi bir kadın oldun sen. kahve makinesini çalıştırıp peyderpey bulaşık toplayıp bir taraftan telefonumdan müzik dinleme çabasına girişiyorum. eğlenceli bir şeyler dinlemeliyim diye geçerken zihnimden hoop glen hansard açıyorum. ilk şarkı you will become. hay bin kunduz. nane kavanozunun yağ şişesinin yanında ne işi olabilir ki. bütün mutfak nane kokusu. ayaklarımın altı cam kırığı....
.......
kalanları toplamalısın / deneme yanılma hikayelerinden ufacık tefecik
