28 Kasım 2012 Çarşamba

"iyilikten maraz doğar"

evet bugünkü konu başlığımız "iyilikten maraz doğar" aslında doğmaması gerekir. ya da maraz olsa da iyilik edenin bu düşünceye düşmemesi gerekir. ama dün bilirkişinin de dediği gibi cürmün kadar iyilik etki zararı da o kadar yer yaksın. ama ben ve belki bir çoğumuz ne yapıyoruz sadece kendi imkanlarımızla değil eş-dost etraf ne kadar insan varsa bu iyiliğe ortak ediyoruz ve maraz sadece kendimize değil ortak ettiğimiz herkese dokunuyor ve biz milyon misli daha zor durumda kalıyoruz. 
yakın bildiğiniz, zarar gelmez dediğiniz marazlı insanlar hep vardır hayatınızda. olacaktır da. şahsen benim çok oldu. bi söz vardır eşeğim dersen semer vuran çok olur. ben dostlarıma eşeklik etmekten geri durmadım hiç. semeri vurup kaçan da çok oldu. ve sürekli o kaçanların bedellerini ödemekle geçiyor hayat serüvenim. şu an ödediğim bedelden öyle canım acıyor ki dün şöyle bir düşünce geçti aklımdan. ben nasıl zarar veririm. böyle bir şeyi kendimi bildim bileli hiç düşünmemiş biri olarak, içinde bulunduğum durumdan endişe ettim. bir akıl almalı bu düşüncelerimi birine anlatmalıyım ki o an aklıma gelen ilk şeyi yapmaktan beni alıkoysun. ve her zaman ki gibi hayatım boyunca güveneceğim 3 insandan biri olana içinde bulunduğum durumu anlattım. çok kızdı. öfkelendi. böyle bir hataya nasıl düşmüş olabileceğime. bedelini sadece sen ödesen ne halin varsa gör derdim dedi. haklısın demekten başka bir şey gelmedi elimden. haklıydı. 
ve kendime o an çok ciddi bir söz verdim. 
insanları tanımak konusunda tam bir felaket olduğumu sizler de anlamışsınızdır herhalde. nasıl bilebilirsin ki, yıllarca tanıdığın, zor durumunda omuz olduğun, değnek olduğunun keyfi sefa içerisinde seni sırtından yaralayacağını, kolun uzansa pansumanını kendin yapacak sırtından söküp atacaksın yarayı. ama nafile. sırtından akan sızıntıyla canın yana yana ödüyorsun iyiliğine biçilmiş bedeli. 

bu da böyle başka bir anı olsun..

12 Kasım 2012 Pazartesi

eksiklik kendi özümde

içi dolu içi kocaman. az az buluyor beni. arsızlık yaptım kapını çaldım diyor. içim coşuyor alıp bağrıma basasım geliyor. artık çoğalamayacağını bilen yetim rahmim dahi çoğaldığımı gördükçe beni daha çok seviyor. kadın oluveriyor. bilmediğim / bildiğim uzaklardan, yakın olan o. şair olasım geliyor kimselere okuyamadıklarımdan bir tane daha bir tane daha doğuveriyor. rahmim bahar yeli gibi, bedenimin tüm karlarını eritiyor.